Asıl İslam
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ÖLÜ Ve BAŞKASI ADINA KURBAN KESMEK, ADAK-AKİKA KURBANI

Aşağa gitmek

ÖLÜ Ve BAŞKASI ADINA KURBAN KESMEK, ADAK-AKİKA KURBANI Empty ÖLÜ Ve BAŞKASI ADINA KURBAN KESMEK, ADAK-AKİKA KURBANI

Mesaj  Hasan Perş. Kas. 27, 2008 1:37 am

Ölü veya Başkası Adına Kurban Kesmek:

Sevabını ölüye bağışlamak üzere kurban kesilip kesilmeyeceği hususunda fakihler ittifak halinde değildirler. Böyle bir kurbanın lehinde veya aleyhinde fikirler ileri süren fakihler yer yer aynı hadis ve uygulamalardan deliller ileri sürmüşlerdir. Bu hadisler ve ravileri Buhari, İbn Mace, Tirmizi ve Sahihayn’da geçmektedir. Meselâ Ebu Davud’ta Hz. Aişeden rivayet edilen “Hz. Peygamber(a.s.) bir koçu kendisiyle ailesi namına kesmiştir, boynuzlu beyaz iki koçun birisini de kendi adına, diğerini de ümmeti adına kesmiştir”. Ayrıca İbn Mace ve Tirmizî sahih olduğunu belirterek Ebu Eyyub’dan şunu rivayet etmektedirler: “İnsanlar Hz.Peygamber Döneminde bir koyunu hem kendi adına, hem de aile halkı adına kurban eder, ondan hem kendileri yer, hemde başkalarına yedirirlerdi”.[1]Biz buraya Zuhaylî’nin “İslâm Fıkhı Ansiklopedisi”ndeki konu ile ilgili bir bölümü alıyoruz:



Hanefîler ve Hanbelîlere göre[2]: Ölen kimse namına kurban kesilebilir. Bu kurbanın etinden yenilebilir ve tasadduk edilebilir, ecir ölen kimseye ait olur. Ancak Hanefîlere göre, ölenin emri ile ölen namına kestiği kurbandan yemek haramdır.

Şafiîlere göre[3]: İzni olmaksızın başkasının adına kurban kesilemez. Vasiyet etmemişse ölü adına da kurban kesilmez. Çünkü yüce Allah : “İnsan için çalıştığından başkası yoktur.”(Necm,39) buyurmaktadır. Şayet vasıyyet etmiş ise caizdir, kesilebilir. Bu takdirde kurbanın hepsini fakirlere tasadduk etmek vaciptir, ne kesenin ne de başka zengin kimselerin ondan yeme hakları yoktur. Çünkü ölen kimsenin yemek konusunda izin vermesine imkân yoktur.

Malikîlere göre[4]: Eğer ölümünden önce kurbanlık olarak tayin etmemiş ise, ölen kimse adına kurban kesmek mekruhtur. Şayet adak olmaksızın onu tayin etmiş ise, mirasçının bu vasiyeti yerine getirmesi mendub olur.”[5]



Adak Kurbanı:

Hanefîlere göre:[6] Tatavvû (nafile ) olarak kesilen kurbandan yemek caizdir. Ancak adak kurbanından yemek haramdır.

Malikîlerle Hanbelîlere göre: Adanmış kurbandan yemek, nafile olarak kesilen kurbandan yemekte olduğu gibi caizdir. Müstehab olan, gerek nafile gerekse adak kurban kesenin bu kurbanlardan hem kendi yemesi, hem tasaddukta bulunması, hemde hediye vermesini bir arada yapmaktır. Bütününü de kendisi yese Hanbelîlere göre mekruhtur, böyle olunca kendisine “et” denebilecek bir miktar etin tazminatını öder.

Şafiîlere göre[7]Adak kurbanın etinden yemek hem kesene hem de nafakalarını sağlamakla yükümlü olduğu kişilere caiz değildir. Bu kurbanın tamamının tasadduk edilmesi vacibtir.

Hanbelîlere göre: Onlardan yiyin ve ondan eli dar olana, fakirlere yedirin (Hacc 28), “ Etinden yiyin ve ondan dilenen, dilenmeyen fakirlere yedirin” (Hacc 36) ayetlerini delil göstererek başkalarına kurban etinden yedirmeyi vacip kabul etmişlerdir.



Akîka Kurbanı

Akîka, yeni doğan çocuğun başındaki saçların adıdır. Akika kurbanı kesildiğinde çocuğun saçlarıda tıraş edildiği için bu adı almıştır.

Akîka kurbanı

Hanefîlere göre mübah, menduptur.

Şafiî, Malikî ve Hanbelî meszheplerine göre sünnettir.

Zahirî mezhebine göre vaciptir. Hz.Peygamber, torunları Hasan ve Hüseyin için birer koçu akîka kurbanı olarak kesmiş, ümmetine de yeni doğan kız-erkek çocuklar için akîka kurbanı kesmelerini tavsiye etmiştir.

Akîka kurbanı çocuğun doğduğu bir hafta içinde kesilmesi müstehabtır. Böyle olmakla birlikte doğduğu günden buluğ çağına kadar kesilebilir.

Kurban olmaya elverişli her hayvandan akîka kurbanı olur. Etinden kesende, aile fertleride, yakın dostları da yiyebilir.




[1]- Bunları, Allâme Abdül-Aziz b. Nasır er-Reşîd, kitabında serdetmiştir.


[2] -Reddül-Muhtar, V,229, Keşşafül-Kına, III,18.


[3] -Muğnil-Muhtaç, IV,292,el-Muhalla alel-Minhac, IV,255.


[4] -eş-Şerhul-Kebir, II,122.


[5] Zuhaylî, ‘Bab’u Dahaya’


[6] -ed-Dürul muhtar V.230, el-Lübab III. 236, el-Bedayî V. 80 vd.


[7] Muğni’l-Muhtac, IV, 290 vd.; el-Mühezzeb, I,240
Hasan
Hasan
Admin

Mesaj Sayısı : 73
Kayıt tarihi : 21/08/08
Yaş : 72

http://asil-islam.hareketforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz