Asıl İslam
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İSLAMDA BÜYÜNÜN YERİ

Aşağa gitmek

İSLAMDA BÜYÜNÜN YERİ Empty İSLAMDA BÜYÜNÜN YERİ

Mesaj  Hasan Perş. Kas. 27, 2008 12:58 am

İSLAMDA BÜYÜNÜN HÜKMÜ
Bakara Süresi 102. ayette Kur’an, büyü ile uğraşmayı küfür saymaktadır. Ebu Hanife ye göre büyü , tamamen aldatmadan ibaret olup hiçbir gerçek yanı yoktur. İmam Ebu Hanife ve Malik’e göre büyü öğrenip yapan kimse kafir olur. Büyünün caiz olduğuna, yada kendisine fayda sağlayacağına inanarak büyü öğrenen ve istediği her şeyi büyü yoluyla yapabileceğine inanan kafir olur. İmam’ı Şafiye göre, küfrü gerektirmeyen büyüyü öğrenen kimse yine bunu haram bilmesi gerekir. Küfrü gerektirmeyen büyüyü dahi mubah bilerek yapan kafir olur.
İslam alimleri, Allahın dilemesi dışında büyünün kimseye zarar veremeyeceğini, büyü yapılmış kimselerin bunun etkisinden kurtulmak için bu işi meslek edinmiş kimselere baş vurmayı sakıncalı görmüşler; öncelikle yapılacak şey Allaha sığınmak, ibadet ve dua etmek, yoksullara sadaka vermektir.
Büyünün Cezası: İmam Malik ve Ahmed’e göre büyü yapan öldürülür. İmam Şafii ve Ebu Hanifeye göre öldürülmez; fakat büyücü büyüsüyle bir insanı öldürmüşse,Malik,Şafii ve Ahmed’e göre kendisi de öldürülür. Ebu Hanifeye göre bu fiili tekerrur etmedikçe ,yada kendisi falanı büyü ile öldürdüğünü itiraf etmedikçe öldürülmez. Büyücünün tevbesi, İmamı Malik,İmamı Azam ve İmamı Ahmed den gelen meşhur rivayete göre makbul değildir. İmamı Şafii ye ve İmamı Ahmed den gelen diğer bir rivayete göre büyücünün tevbesi makbuldur. Bu son görüş tercihe şayandır. Çünkü Allah tevbe eden her günahkarı afv edeceğini Kur’an da va’d buyurmuştur.
Peygamberimize Büyü Yapılmış mıdır? Bu husus incelendiğinde muavvezeteyn diye anılan Felek ve Nas sureleri mevzu bahis edilmektedir. Nüzül (iniş) sırasına göre Felak 20.,Nas süresi ise 21. süredir.Buna göre bu sürelerin Medinede inmeleri mümkün olmadığı halde Medinede indiklerini iddia eden bazı müfessirlere göre burada Lebid b. Asam adlı bir Yahudi tarafından Peygambere sihir yapıldığını, insan şeklinde iki meleğin gelip Resulüllaha tarak-saç ve hurma ile yapılan sihrin Zervan adında bir kuyunun içinde bir taşın altında olduğunu, bu kuyunun suyunun çıkarılması gerektiğini söylemişler. Resulüllah Hz. Ali, Ammar b. Yasir ve Zübeyri gönderdi ve kendisi de birkaç sahabi ile oraya geldi. Kuyunun suyu boşaltılarak taşın altındaki kılıf çıkarıldı. Kılıfın içinde tarak ve saçlarla birlikte bir ip üzerinde onbir düğüm ve mumdan bir putçuk bulmuşlar. Bu putçuğun üzerine de iğneler batırılmıştı. Cebrail gelerek Resülüllaha “Muavvezeteyn” i oku demiş, Resulüllah her iki ayeti okuyuşunda bir düğüm çözülmüş ve putçuk üzerindeki iğnelerden biride çıkıyormuş. Son ayete geldiğinde düğümler çözülmüş ve iğneler çıkmış. Resulüllah sihrin tesirinden kurtulduğu için kendisini bağlardan kurtulduğu gibi hissetmiş. Daha sonra Lebid’i çağırarak sorguya çekmiş,Lebid(Lübeyd) suçunu itiraf etmiş. Resulüllah da onu serbest bırakmış.Hz. peygambere sihir yapıldığı sırada onun altı ay veya daha fazla bir süre rahatsızlanıp söylemediği bir sözü söylemiş ve yapmadığı bir şeyi yapmış gibi hayal ettiğini bildiren rivayetlere dayanmaktadırlar. Ancak diğer Mutezile alimleri gibi Zemahşeri de ayetle ilgili yorumunda bu tür uygulamaların gerçekliğine ve etkilerine inanmayı kesinlikle reddeder.(bk.IV,301) Son dönem alim ve müfessirlerden Muhammed Abduh diyor ki: Böyle bir olayın Peygamberin ve vahyin sihir ve buna benzer etkilerden korunmuş olduğunu ifade eden şu ayetlere ters düşmektedir:”Ey Resül, Rabbinden sana indirileni tebliğ et,eğer bunu yapmazsan onun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Doğrusu Allah kafirler topluluğuna rehberlik etmez.”(Maide,5/67)”Kur’anı kesinlikle biz indirdik;elbette onu yine biz koruyacağız”(Hicr,15/9)
Yukarıda zikredilen birinci ayette”Allah seni insanlardan koruyacaktır”,ikinci ayette ise”Kur’nın bizzat Allah tarafından korunacağı”ilan edilmektedir. Böyle bir olayın bu ayetlere aykırı olduğunu ileri sürerek ilgili rivayetlerin kabul edilemeyeceğini söylemiştir. Benzer görüş Reşid Riza tarafından-mevcud psikolojik bulgulara da dayanılarak- daha ayrıntılı bir şekilde ifade edilmiştir.(bk.Menar,I,398 v.d.)
“Bizim kanaatimize göre bilgi ve inanç konularında mütevatir(doğruluğundan şüphe edilmeyen çok kişilerin nakli) olmayan rivayetlerin dayanak olamayacağı bir çok Sünni alimin üzerinde ittifak ettiği bir kural olup Peygambere büyü yapıldığı iddiasının hem bilgi hem inançla ilgisi bulunduğundan mutevatir olmayan rivayetlere itibar edilmemesi gerekir.”(
Diy.K.Yolu Tef.Sure:Muavvezeteyn)
Hasan
Hasan
Admin

Mesaj Sayısı : 73
Kayıt tarihi : 21/08/08
Yaş : 72

http://asil-islam.hareketforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz