Asıl İslam
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

EV HALKINDAN HERKES Mİ KURBAN KESER?

Aşağa gitmek

EV HALKINDAN HERKES Mİ KURBAN KESER? Empty EV HALKINDAN HERKES Mİ KURBAN KESER?

Mesaj  Hasan Perş. Kas. 27, 2008 12:46 am

EV HALKINDAN ZENGİN OLAN HERKES KURBAN KESMELİMİDİR?

HANGİ HAYVANLAR KAÇ KİŞİ İÇİN KURBAN EDİLİR?

Hanefilere ve Sevriye göre bir koyun sadece bir kişi için kurban edilir, bir kişi adına yeterli ve geçerlidirP[1]

Kasani diyor ki. Bir koyun ve keçi sadece bir kişi için kurban olur. İki koyun yerini tutacak kadar tavlı ve yağlı olsa da böyledir.

Hanefiler kurban sevabını birden fazla kişiye bağışlamanın caiz olduğunu kabul ediyorlar. Cumhurun delil getirdiği hadisi bu manada yorumluyorlarP[2]

Burada bir koyunun, sayıları ne kadar çok olursa olsun ailesi için geçerli olacağına dair olan cumhurun görüşü daha tercihe layıktır. Çünkü onların delilleri daha kuvvetli dayanakları daha tutarlıdır.

Hanefilerin görüş ve iddialarını ret için deniyor ki: Efendimiz zamanında sığır ve deve ortak kesildiğine dair rivayet sabittir. Aynen onun gibi yine yüce Resul zamanında bir koyunda ortak olarak kesilip kurban edilmekteydi. Ancak sığır ve devedeki ortaklık ayrı aileler arasında olurken, koyundaki ortaklık ve iştirak aynı aile fertleri arasında yapılmaktaydı. Koyunda ortak olmak kıyasa aykırı sözü bir nas ve delile dayanmamakta olup batıl bir görüştür.[3]

Hanefîlere göre ev halkından zengin olan herkese kurban vaciptir.

Hanbelîler ise, bir kişinin ev halkı adına bir tek koyun veya bir inek kesmesinin caiz olduğunu söylemişlerdir. Onlar Müslim’in Hz. Aişe’ den yapmış olduğu rivayet ile amel ederler. “ Hz. Peygamber a.s. bir koçu, kendisiyle ailesi namına kesmiştir, boynuzlu beyaz iki koçun birisini kendi adına, diğerini de ümmeti adına kesmiştir.”[4] Ayrıca Ebu Eyyub’dan İn Mace ve Tirmizî sahih olduğunu belirterek şunu rivayet etmektedirler: “ İnsanlar Hz. Peygamber döneminde bir koyunu hem kendi adına, hem de aile halkı adına kurban eder, ondan hem kendileri yer, hem de başkalarına yedirirlerdi.”

Malikîler, bundan dolayı kişinin, koçu, inek veya deveyi hem kendi adına, hem de aile halkı adına kurban etmesini caiz kabul etmişlerdir. İsterse yedi kişiden fazla olsunlar. Şu kadar var ki, sevapta ortaklık olması için kurbanın kesilmesinden önce şu şartların bulunması gerekir: Bu kişinin masraflarını karşıladığı bir akrabası olması ve kendisiyle birlikte aynı yerde oturması gereklidir.

Şafiîler şöyle demektedirler: Bir aileden bir kişinin kurban kesmesi ile sünneti-i kifaye hâsıl olur. İsterse ötekiler bu konuda ona izin vermiş olmasınlar, durum değişmez.

Bir kimse tek başına kesmek üzere aldığı bir büyük baş hayvana sonradan altı kişiye kadar ortak kabul eder. Bu, kurbanın sıhhatine engel değildir.



Kurbanlıkta Kusurun Sonradan Oluşması:

Daha önce açıkladığımız gibi boynuzsuz yahut boynuzu kırılmış olan hayvanın kurban edilmesi caizdir. Çünkü boynuzun maksatla bir alâkası yoktur.

Şafiîler “Yaratılıştan boynuzsuzluk veya boynuzun kırık olması ete tesir etmediği sürece, kırılma esnasında kan aksa da zarar vermez. Çünkü boynuzun maksatla bir alakası yoktur,” diyorlar.

Hanefîlere göre: Kurbanlığa zararlı olan kusurlar satın alındığında varsa, kurbanın sıhhatine engeldir. Şayet sağlıklı olarak alınmış daha sonra kurban edilmeyi engelleyici bir kusur ile kusurlanmış ise, şayet zengin ise değiştirir, fakirse değiştirmez, onu kurban etmesi yeterlidir. Fakir birinin kurbanlığı satın aldığı vakitte bile kurbanlık kusurlu ise, üzerine vacip olmadığından dolayı onun için yeterli olur.

Şafiî –Malikî –Hanbelîlere göre: Kişi sağlıklı ve her türlü kusurdan uzak bir hayvan alsa, sonrada kurban edilmesini engelleyecek bir husus meydana gelse onu keser, onun için yeterlidir. Çünkü İbn Mace, Ebu Said’den şöyle dediğini nakletmektedir: “Kurban etmek üzere bir koç satın almıştık. Fakat kurt onun kıçının bir kısmını kapardı. Hz. Peygambere sorduk, onu kurban etmemizi emretti.”

O halde kurban edilmeyi önleyen kusur, sonradan meydana gelen kusur değil, eskiden beri var olan kusurdur. Zararlı olan kusur ise daha önce açıkladığımız gibi (Şafiînin de fikri budur) etine zararlı olan kusurdur.

Hasan KARAGÜZEL




TP[1]PT Bedaiussanayi, 4/206; el-Muğni, 9/438; Mealimüssünen, 2/197.


TP[2]PT İlaüssünen, c,17,s,231.


TP[3]PT Tuhfetülahvezi, 5/ 77-78.


[4] Ebu Davud
Hasan
Hasan
Admin

Mesaj Sayısı : 73
Kayıt tarihi : 21/08/08
Yaş : 72

http://asil-islam.hareketforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz